Kamu hizmeti ve görevine atanacaklar hakkında 2018 yılında yayınlanan 676 sayılı KHK ile yapılması zorunlu hale getirilen güvenlik soruşturması, AYM tarafından “kişisel verilerin ve özel hayatın gizliliğinin korunmasının anayasal teminat altında olması nedeniyle “ iptal edildi.
Anayasa Mahkemesi ;
“Anayasanın 20. Maddesinde düzenlenen Kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının, insan onurunun korunması ve bireyin kişiliğini serbestçe geliştirebilmesi hakkının özel bir biçimi olduğunu ve bireyin hak ve özgürlüklerini kişisel verilerin işlenmesi sırasında korumayı amaçlamadığını,
Bu hakka sağlanan güvencelerin hayata geçirebilmesi için bu hakkı ilgilendiren yasal düzenlemelerin açık, anlaşılabilir ve söz konusu hakkın kullanılabilmesine elverişli olması gerektiğini, ancak böyle bir düzenleme ile kişilerin özel hayatlarını ilgilendiren veri, bilgi ve belgelerin resmi makamların keyfi müdahalelerine karşı korunmasının mümkün hale gelebileceğini,
Anayasa Mahkemesinin yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere “… bireyin sadece kimliğini ortaya koyan bilgiler değil; telefon numarası, motorlu taşıt plakası, sosyal güvenlik numarası, pasaport numarası, özgeçmiş, resim, görüntü ve ses kayıtları, parmak izleri, IP adresi, e-posta adresi, hobiler, tercihler, etkileşimde bulunulan kişiler, grup üyelikleri, aile bilgileri, sağlık bilgileri gibi kişiyi doğrudan veya dolaylı olarak belirlenebilir kılan tüm veriler… ” kişisel veri olarak kabul edildiğini,
Bu bağlamda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasıyla elde edilen verilerin kişisel veri niteliğinde olduğunu, Kuralla güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kapsamında kamu mercileri tarafından özel yaşamı ile ilgili sorular sorulması da dahil olmak üzere bir bireyin özel hayatı, iş ve sosyal yaşamıyla ilgili bilgilerinin alınması, kaydedilmesi ve kullanılması özel hayata saygı hakkına sınırlama niteliğinde olduğunu,
Kamu görevine atanma ile ilgili düzenleme getiren kuralların kamu makamlarına hangi koşullarda ve hangi sınırlar içinde tedbirler uygulama ve özel hayatın gizliliğine yönelik müdahalelerde bulunma yetkisi verildiğini yeterince açık olarak göstermesi ve olası kötüye kullanmalara karşı yeterli güvenceleri sağlaması gerektiğini,
Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda devlet memurluğuna atanmada esas alınacak kişisel veri niteliğindeki bilgilerin alınmasına, kullanılmasına ve işlenmesine yönelik güvenceler ve temel ilkeler kanunla belirlenmeksizin bunların alınmasına ve kullanılmasına izin verilmesinin Anayasa’nın 13., 20. ve 128. maddeleriyle bağdaşmadığı sonucuna varmıştır.” şeklinde GEREKÇELİ KARARINI açıklamıştır.
– Kamu hizmeti ve görevine atanacaklar hakkında soruşturması yapılmasını zorunlu kılan düzenlemenin iptal kararı hakkında yürürlük tarihi belirlenmediğinden kararın yayınlandığı tarihten itibaren tüm aşamalara uygulanmalıdır.
– Güvenlik soruşturması nedeniyle ataması yapılmayan memurlar hakkında yeni bir başvuruya gerek olmaksızın derhal atamaları gerçekleştirilmelidir.
– Güvenlik soruşturmasının olumsuz olması nedeniyle sözleşmesi feshedilenler göreve iade edilip, açıkta geçirdikleri sürece ait özlük hakları verilmelidir.
– İdare mahkemeleri tarafından 657 sayılı Kanunun 48/8 maddesi kapsamında, kamu görevine atamama işlemlerine karşı açılan davalarda ivedilikle iptal kararı verilmelidir. Derdest dava dosyalarına ilgili karar beyan olarak sunulmalıdır.
– Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumsuz sonuçlanıp ataması yapılmayan ve 60 günlük süre içerisinde dava açmayanlar, ilgili idareye tekrar başvurarak atamalarının yapılmasını talep etmelidirler. İdare tarafından talebin olumsuz karşılanması durumunda idari yargıda dava açmaları gerekmektedir.
Arslan Hukuk olarak idari davalarda iyi bir idare hukuku avukatı olarak bu süreçte davalarınızı en iyi şekilde takip etmek ve hak kaybına uğramanıza engel olmak önceliğimizdir.