Miras bırakanların çeşitli nedenlerle mirasçılarından mal kaçırması söz konusu olabilmektedir. Bu mal kaçırma, miras bırakan ve sözleşmenin karşı tarafının görünürde bir sözleşme yapması ancak bu sözleşmenin arkasına asıl niyetlerini içeren başka bir sözleşmeyi gizlemesi şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Muris muvazaası olarak adlandırılan bu durum kanunlarımızda yer almamakla birlikte uygulamada sıkça rastlanan bir olgudur.
Miras bırakanı muvazaalı işlem yapmaya iten nedenler şunlardır: Miras bırakanın yaşlılığında ve ölümünden çok kısa süre önce tasarrufta bulunması, erkek çocukların kız çocuklardan üstün tutulması, ikinci ya da son eş faktörü, zayıf durumda bulunan mirasçının güçlendirilmesi, psikolojik nedenler. Muris muvazaasında miras bırakanın amacı mirasçılarını miras hakkından yoksun bırakmaktır.
İçindekiler
MUVAZAA
Muvazaa, tarafların anlaşmak suretiyle iradelerinde bilerek ve isteyerek meydana getirdikleri bir uygunsuzluk halidir. Muvazaada tarafların esas amaç ve niyetleri, görünürdeki sözleşmenin hukuki sonuçlarını doğurmaması ve bu yolla üçüncü kişilerin aldatılmasıdır.
Muvazaa, iki şekilde gerçekleşebilir. Birinci çeşit muvazaa, tarafların gerçekte herhangi bir işlem yapmayı düşünmedikleri halde, sırf üçüncü kişilere karşı onları aldatmak amacıyla görünürde bir işlem yapmaları şeklinde karşımıza çıkan “mutlak muvazaa” dır. İkinci çeşit muvazaa, tarafların aralarında kurdukları bir sözleşmeyi kendi iradelerine uymayan ve dışa karşı yaptıkları başka bir işlem ile gizlemeleri şeklinde karşımıza çıkan “nispi muvazaa” dır.
Muvazaalı sözleşmenin taraflarının iradesinin de muvazaalı işlemin meydana gelmemesi, yani hüküm ve sonuç doğurmaması olduğu bir gerçektir. Bunun sonucu olarak görünürdeki sözleşme geçersizdir. Geçersizliğin türü ise, kesin hükümsüzlüktür. Buna göre; muvazaalı sözleşme baştan itibaren geçersiz olup, ileri sürülmesi için herhangi bir zamanaşımı süresi söz konusu değildir.
Muvazaalı sözleşmenin arkasına saklanan gizli sözleşme ise tarafların gerçek iradelerine uygun olduğu için, kanunun öngördüğü geçerlilik unsurlarını taşıyorsa muteberdir. Yani gizli sözleşme geçerlilik şekline tabi tutulan tipte bir sözleşmeye ilişkin ise, sözü edilen şekil şartı gerçekleşmiş olmadıkça gizli sözleşme geçerli olmaz.
MURİS MUVAZAASI
Muris muvazaası, miras bırakan ile lehine tasarrufta bulunulan karşı tarafın, mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla aralarında yaptıkları gizli anlaşmaya dayanan (bağış sözleşmesi genellikle görünüşteki satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle gizlenmektedir) muvazaa türüdür. Muris muvazaası niteliği itibariyle bir nispi muvazaadır. Muris muvazaası, TBK madde 19’da düzenlenen nispi muvazaanın özel bir uygulaması olarak gelişmiş, miras hukukuna özgü bir muvazaadır. Muris muvazaasında miras bırakan mirasçılarını aldatma kastındadır.
Muris muvazaasında miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için asıl amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir
Muris muvazaasından söz edebilmemiz için öncelikle üzerinde işlem yapılan malvarlığı değeri tapuya kayıtlı bir taşınmaz olmalıdır.
Miras bırakanın amacı mirasçısından mal kaçırmak olmalıdır.
Dava tapu sicilinin düzeltilmesi davasıdır.
Muvazaalı Devir, Mirasçılar Dışındaki Kişilere De Yapılmış Olabilir.
Miras bırakan mirasçılarından birine devredilmek üzere taşınmaz malını önce üçüncü kişiye satar ondan da miras bırakanın arzu ettiği mirasçısı devralırsa burada yine muris muvazaa vardır diyebiliriz. Miras bırakan yine mirasçılarından mal kaçırma kastındadır ve bu amaca ulaşmak için aracı malik kullanmaktadır.
Muris Muvazaasının Unsurları
– Görünürdeki İşlem
Görünürdeki işlem, tarafların gerçek iradelerine uygun olarak yapmak istedikleri işlem değildir. Yani bu işlem tarafların aralarında yaptıkları anlaşma uyarınca hüküm ve sonuç doğurmayacak olan sözleşmedir.
– Gizli İşlem
Miras bırakan ve sözleşmenin karşı tarafının görünürdeki sözleşmenin arkasına saklayarak, kendi aralarında yaptıkları ve hüküm ve sonuç doğurmasını istedikleri sözleşmedir.
– Muvazaa Anlaşması
Muvazaa anlaşması, miras bırakan ile sözleşmenin karşı tarafının muvazaalı işlemi mirasçıları aldatmak amacıyla yaptıkları ve kendi aralarında bu sözleşmenin hüküm ifade etmeyeceği konusunda vardıkları anlaşmadır.
– Mirasçıları Aldatma Kastı
Muris muvazaasının oluşabilmesi için, miras bırakan ve sözleşmenin karşı tarafı sözleşmenin gerçek niteliğini mirasçılardan gizleyerek onları aldatma kastı içinde olmalıdır.
Kadastro Tespiti Sırasında Miras Bırakanın İrade Beyanının Muris Muvazaası Açısından İncelenmesi
Miras bırakan mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla tapulu taşınmazının bulunduğu bölgede yapılan kadastro çalışmasından yararlanmak suretiyle taşınmazın tespitini temlik etmek istediği kişi üzerine yaptırarak o kişi adına tapu oluşmasını sağlarsa burada muris muvazaasından söz edilemez. Devir kanunen aranan şartları taşımıyorsa açılacak dava yolsuz tescilin düzeltilmesi davası olacaktır. Çünkü, muris muvazaasının unsurlarından görünürdeki işlem, gizli işlem ve muvazaa anlaşması mevcut değildir. Sadece miras bırakanın “mirasçıları aldatma kastı” söz konusudur. Bu da tek başına işlemin muvazaa nedeniyle geçersizliği sonucunu doğurmaz ve işlemin iptali istenemez.
Miras Bırakanın İradesinin Paylaştırma Kuralı Olarak Nitelendirilmesi
Miras bırakan, sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar nitelikte bir paylaştırma yapmışsa; bu durumda artık miras bırakanın mirasçılardan mal kaçırma kastının olmadığı söylenebilir. Burada miras bırakanın iradesinin mirasta denkleştirmeyi sağlamaya yönelik olduğunun kabulü gerekir.
Miras bırakanın iradesinin “paylaştırma kuralı” olarak kabul edilebilmesi için, paylaştırmanın tüm mirasçılar arasında yapılması ve makul bir denge kurulması gereklidir. Miras bırakan, mirasçılarından birine veya bir kaçına kazandırmada bulunmuşsa mal kaçırma kastıyla hareket ettiği söylenebilir.
Muris Muvazaasına Dayalı Tapu İptali Davasında Davacı
Muris muvazaasının varlığından söz edebilmemiz için gerekli olan şartlardan biri miras bırakanın terekeden mal kaçırmak kastıyla hareket etmesidir. Bundan dolayı, her mirasçının muvazaalı olması nedeniyle geçersiz bir sözleşme ile şeklen bir başkasına devredilen taşınmazın tapu iptali için dava açma hakkı vardır. Yani bir mirasçının muvazaa nedeniyle tapu iptali davası açabilmesi için, miras bırakanın mal kaçırma kastının o mirasçıya yönelmesi gerekmez.
Mirasta Mal Kaçırma Davası ve Zamanaşımı Süresi
Muris muvazaası davası, miras bırakanın ölümünden sonra açılabilir. Dava, zamanaşımı veya herhangi bir hak düşürücü süreye tabi değildir.