T.C.
YARGITAY
11. CEZA DAİRESİ
E. 2008/3633 K. 2008/5612
T. 4.6.2008
ÖZET :
Yasal defter ve belgelerin tamamı incelenmek üzere istenmiş olmasına rağmen, sanığın kaybolduklarından bahisle bir kısım faturaların ibrazından kaçındığı ve kaçınma sebebini mücbir sebebe veya kastı kaldıran herhangi bir nedene dayandıramadığı anlaşıldığına göre, defter ve belgeleri ibraz etmeyerek gizlemesi şeklinde gerçekleşen eylemi ile vergi kaybına neden olduğunun kabulü gerekir.
Suça konu faturaların gerçek alım satıma dayalı olduklarına ilişkin sanık tarafından mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri teslim ve tesellüm belgeleri ile bedellerinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli belgelerin sunulamaması ve sanığın faturayı düzenleyen kişilerden alışveriş yapmadığına ilişkin beyanı karşısında yüklenen sahte fatura kullanmak suçunun sabit olduğu, yüklenen suçun işleniş tarihi itibariyle suçun 4811 sayılı Yasa’nın 14. maddesi kapsamında bulunduğu gözetilmelidir.
DAVA :
213 sayılı Vergi Usul Yasası’na muhalefet suçundan sanık Üstün’ün yapılan yargılaması sonunda: Beraatine dair; ( Adana Onikinci Asliye Ceza Mahkemesi )’nden verilen 19.10.2007 gün ve 2006/90 Esas, 2007/751 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi katılan vekili tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C. Başsavcılığı’nın bozma isteyen 31.03.2008 tarihli tebliğnamesi ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR :
1- Dairemizin süreklilik gösteren içtihatları ve Ceza Genel Kurulu’nun 22.05.2001 gün ve 99/104 sayılı kararında açıklandığı üzere; 213 sayılı Kanun’un 172. maddesi uyarınca tutulması zorunlu defterlerle 2. kitap 3. kısımda yazılı vesikaların, 253. maddesi gereğince ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere beş yıl süre ile muhafaza edilmesi,256. maddesi uyarınca da, bu süre içinde yetkili makam ve memurların talebi üzerine ibraz ve inceleme için arz edilmeleri zorunluluğu bulunup, sanıktan 2001 yılına ait yasal defter ve belgelerin tamamının incelenmek üzere istenmiş olmasına rağmen kaybolduklarından bahisle bir kısım faturaların ibrazlarından kaçınılması ve aynı Kanun’un 13. maddesinde gösterilen mücbir sebeplere veya kastı kaldıran diğer nedenlere dayanmadan defter ve belgeleri ibraz etmeyerek gizlemesi şeklinde oluşan eylemi ile vergi kaybına sebebiyet verdiğinin kabulü ile mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden ve 341. maddesinin son fıkrası hükmü de dikkate alınmadan, bilirkişinin hakim tarafından değerlendirilmesi gereken ve hukuki görüş içeren suç kastı bulunmadığına dayalı görevini aşan raporuna da dayanılmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- Sanığın kullandığı ve sahte olduğu iddia olunan 2001 takvim yılına ait faturalardan bir kısmını düzenleyen Mustafa hakkında düzenlenen Vergi Tekniği Raporu, suça konu faturaların gerçek alım satıma dayalı olduklarına ilişkin sanık tarafından mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri teslim ve tesellüm belgeleri ile bedellerinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli belgelerin sunulamaması ve sanığın faturayı düzenleyen kişilerden alışveriş yapmadığına ilişkin beyanı karşısında yüklenen sahte fatura kullanmak suçunun sabit olduğu, yüklenen suçun işleniş tarihi itibariyle suçun 4811 sayılı Yasa’nın 14. maddesi kapsamında bulunduğu anlaşılmakla süresinde başvurusu olup olmadığı, anılan Yasa’nın 14. maddesinin 3. fıkrası uyarınca; salınan vergi ve kesilen cezalar ile gecikme faizi ve zamlarını yasada öngörülen süre ve tutarlarda tamamen ödeyip ödemediği ile bunlara karşı idari yargıda açmış olduğu davalardan vazgeçip vazgeçmediği usulen araştırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
SONUÇ :
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca ( BOZULMASINA ), 04.06.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.