Türk Ceza Kanunu TCK 226. maddesinde müstehcenlik suçu düzenlenmiştir. Bu madde ile korunmak istenen asıl amaç toplumda yaşayan kişilerin özellikle çocukların bedensel, zihinsel, ahlaki, ruhsal yapısıdır. Diğer bir deyişle toplumun genel ahlak yapısı korunmak istenmiştir.
İçindekiler
MÜSTEHCENLİK SUÇUNUN MADDİ UNSURLARI
FAİL
Bu suçun faili herkes olabilir. Özellikle görüntü ve kayıtların üretilmesinde, bireylerin yetişkin olmasının ve rızalarının bulunmasının bir önemi bulunmamaktadır. Çünkü kanun koyucu üretimin ticari amaçlı olup olmadığına bakmaksızın, bu tarz eylemleri suç saymıştır.
MAĞDUR
Bu suçun mağduru tüm toplum olsa da özellikle birinci fıkranın a ve b bentleri ile üçüncü fıkrada düzenlenen suçların mağduru 18 yaşın tamamlamamış, çocuk olarak tanımladığımız kişilerdir.
MÜSTEHCENLİK SUÇUNUN KONUSU
Bir şeyin, müstehcenlik suçunun konusu olabilmesi için öncelikle müstehcen olması, daha sonra bu müstehcen şeyin görüntü, yazı veya söz biçiminde somutlaşmış olması gerekmektedir.
Bir ürünün müstehcen olarak nitelendirilebilmesi için aşağıda belirtilen şartları taşıması gerekmektedir.
- Ürün tamamen veya önemli ölçüde cinsel dürtüleri tahrik amacına yönelik olmalıdır.
- Ürünle, insan bir kişi olmaktan ziyade obje haline getirilmiş olmalıdır. Üründe cinsellik ön planda olmalıdır.
- Cinsel hareketler, estetikten uzak, saygısız, kaba, kışkırtıcı ve rahatsız edici bir tarzda ifade edilmelidir.
Örneğin şiddet kullanılarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yollarla yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses ve görüntüler de bu suçun konusunu oluşturmaktadır.
HAREKET
Müstehcenlik, Türk Ceza Kanunu’nda seçimlik hareketli bir suç olarak düzenlenmiştir. Bu kapsamda kanunda belirtilen hareketlerden herhangi birinin fail tarafından gerçekleştirilmesi suçun oluşumu için yeterlidir.
Maddenin 1. fıkrasının a bendinde düzenlenen suçun hareket unsuru;
Müstehcen nitelikteki görüntü, yazı ve sözler içeren ürünleri;
- Bir bedel karşılığı olmadan ve kiralama ilişkisi bulunmadan iletmek,
- Bir çocuğun görmesini sağlamak, herkesçe görülebilecek bir yere koymak,
- Bir çocuğa okumak, okumasını sağlamak, okumasına imkan ve olanak yaratmak, okuma işini yaptırmak,
- Bir çocuğun dinlemesini sağlamak, söz ve seslerin çocuk tarafından duyulmasını temin etmektir.
Bu bentte belirtilen suç yukarıda belirtilen eylemlerle gerçekleştirilir. Örneğin bulundurmak suretiyle işlenmez. Eylemin yapılması ile suç tamamlanmaktadır. Ayrıca çocuğun bir zarara uğramasına gerek yoktur.
Maddenin 1. fıkrasının b bendinde düzenlenen suçun hareket unsuru;
Müstehcen nitelikteki görüntü, yazı ve sözler içeren ürünlerin içeriklerini, çocukların görebileceği veya girebileceği yerlerde alenen göstermek, görülebilecek şekilde sergilemek, okumak, okutmak söylemek ve söyletmektir.
Bu belirtilen eylemlerin suç oluşturabilmesi için çocukların gösterilen yere girmesi, görmesi, sergiyi görmesi, okunan söylenen şeyleri duyması şart değildir. Belirtilen bu yerlere çocuklar hiç uğramamış olsalar bile, eylemin gerçekleşmiş olduğu yer ve zaman dilimi içerisinde, çocukların buraları görme veya girme ihtimalinin bulunması halinde ya da aleni yerlerden ise eylemin yapıldığı yerde bu suç oluşacaktır.
Maddenin 1. fıkrasının c bendinde düzenlenen suçun hareket unsuru;
Müstehcen nitelikteki ürünlerin içeriğine vakıf olunabilecek şekilde satışa veya kiraya verilmesidir. Burada suç olarak düzenlenen asıl eylem dışarıdan bakıldığında içeriğine vakıf olunabilecek, içeriğine bakanların anlayabileceği tarzdaki ürünlerin satışa veya kiraya sunulmasıdır.
Bu bentte düzenlenen suçun mağduru yalnız çocuklar değildir. Yetişkinlerde bu suçun mağduru olabilmektedirler.
Maddenin 1. fıkrasının d bendinde düzenlenen suçun hareket unsuru;
Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri, bunların satışına mahsus alışveriş yerleri dışında satışa arz etmek, satmak veya kiraya vermektir. Bu düzenleme ile amaçlanan müstehcen ürünlerin her yerde satılmasının önüne geçmektir.
Maddenin 1. fıkrasının e bendinde düzenlenen suçun hareket unsuru;
Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin mal veya hizmet satışı yanında bedelsiz olarak dağıtılmasıdır. Bu düzenleme ile amaçlanan müstehcen ürünlerin aşırı yayılmasının önlenmesi, özellikle çocukların bu ürünlere erişiminin zorlaştırılmasıdır.
Maddenin 1. fıkrasının f bendinde düzenlenen suçun hareket unsuru ise;
Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin reklamını yapmaktır.
Maddenin 2. fıkrasında düzenlenen suçun hareket unsuru ise;
Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri basın ve yayın yoluyla yayınlamak veya yayınlanmasına aracılık etmektir.
Bu düzenlemeyle yazılı, görsel, işitsel ve elektronik her türlü kitle iletişim aracıyla suçun işlenmesi, basın ve yayın yoluyla suçun işlenmesi için yeterlidir. Önemli husus aracın kitle iletişim aracı olmasıdır. Telefon, e-posta gibi bireysel iletişim araçları bu kapsamda değerlendirilemez. Bu suçun oluşması için yayınlanan ürüne ulaşılıyor veya erişilebiliyor olması yeterlidir. Birilerinin bu yayına ulaşmasına gerek yoktur.
Maddenin 3. fıkrasında düzenlenen suçun hareket unsuru ise;
Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları kullanmak, çocukların kullanıldığı ürünleri, ülkeye sokmak, çoğaltmak, satışa arz etmek, satmak, nakletmek, depolamak, ihraç etmek, bulundurmak ve başkalarının kullanımına sunmaktır.
Müstehcen ürünlerin üretiminde çocukların kullanılmasından kasıt çocuk p*rnosudur. Bu maddede önem arz eden husus suç konusu çocuk silüeti olsa dahi bu suçun gerçekleşeceğidir. Diğer bir ifadeyle müstehcen ürünün konusunun gerçek bir çocuk olması gerekmemektedir. Burada önemli olan ürünün algısal içeriğidir. Yetişkin kişinin izleyici de çocuk olarak algılanması yeterlidir.
Çocuğun görüntüsünün, resminin, sesinin kullanılması veya yazı ve söz içeriğinde çocuğun yer alması, bu suçun işlenmesi için yeterlidir. Bu suçun gerçekleşmesi için failin müstehcen üretim eyleminin, kişisel kullanım veya ticari amaç taşıması arasında hiç bir fark bulunmamaktadır.
Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukların kullanıldığı sırada, çocuklara karşı cinsel istismar suçu (TCK 103. Md.) da işlenmekte ise, fikri içtima hükümleri uygulanılarak TCK 103/2. maddesi daha ağır cezaya hükmettiğinden, müstehcenlik yerine çocukların cinsel istismarı suçundan fail cezalandırılır.
Maddenin 4.fıkrasında düzenlenen suçun hareket unsuru ise;
Şiddet kullanılarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses ve görüntüleri içeren ürünlerin üretilmesi, ülkeye sokulması, satışa arz edilmesi, satılması, nakledilmesi, depolanması, başkalarının kullanımına sunulması ve bulundurulmasıdır.
Şiddet kullanılması ibaresiyle anlatılmak istenen, yaşayan insan üzerinde fiziksel güç kullanılarak, cinsel davranışta bulunulan ürünler üretilerek yayılmasıdır.
Hayvanlarla yapılan cinsel davranışlarda ise hayvanların kendi aralarındaki cinsel davranışlardan ziyade, hayvanlarla insanlar arasındaki cinsel cinsel davranışların ürün haline getirilmesinden bahsedilmiştir.
MANEVİ UNSUR
Müstehcenlik suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Taksirle işlenmesi mümkün değildir. Fail ürünün içerisinde müstehcen nitelikte görüntü, ses veya yazı olduğunu bilerek kanun maddesinde belirtilen eylemleri gerçekleştirir.
HUKUKA UYGUNLUK NEDENLERİ
Bilimsel eserlerde, örneğin tıp biliminde yayınlanan bir eserin içeriğinde müstehcenlik içeren görüntü, yazı bulunması müstehcenlik suçunu oluşturmaz.
Aynı şekilde sanatsal ve edebi değeri olan eserlerde de hukuka uygunluk nedenine yer verilmiştir. İstisnası, bu tarz ürünlerde çocuk p*rnosu bulunması halinde hukuka uygunluk nedeni ortadan kalkmaktadır.
SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ ŞEKİLLERİ
TEŞEBBÜS
Müstehcenlik kanunda soyut tehlike suçu olarak düzenlenmiş olup, bu tarz suçlarda teşebbüs mümkün değildir. Ancak TCK 226/3-4. maddelerinde “bulundurmak” da suç olarak sayıldığından suçun teşebbüs aşmasında kaldığı hallerde fail hakkında bulundurma eylemi nedeniyle ceza verilmesi söz konusudur.
İŞTİRAK
Müstehcenlik suçunda iştirak mümkündür.
İÇTİMA
Fail tarafından TCK m. 226/1, TCK m. 226/3 ya da TCK m. 226/4’te yer alan seçimlik hareketlerden birkaçının veya hepsinin gerçekleşmesi halinde fikri içtima hükümleri uygulanarak faile en ağır cezayı gerektiren maddeden ceza verilir.
Failin fiilinde kullandığı müstehcen görüntü, yazı veya sözler aynı zamanda özel hayatının gizliliğini ihlal suçunu da oluşturuyorsa, TCK’nın 44.maddesi uyarınca fikri içtima kuralları uygulanarak en ağır ceza karşılığı suçtan hüküm kurulması gerekmektedir.
Failin bir çocuğa müstehcen içerikli görüntü göndermesi durumunda eğer fail cinsel amaçlı olarak bu görüntüyü göndermişse TCK 226/1-a ile TCK 105. madde (cinsel taciz) bakımından fikri içtima hükümleri uygulanarak en ağır cezayı gerektiren maddeden ceza verilir.
YAPTIRIM
TCK 226. Md.;
“(1) a) Bir çocuğa müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri veren ya da bunların içeriğini gösteren, okuyan, okutan veya dinleten,
b) Bunların içeriklerini çocukların girebileceği veya görebileceği yerlerde ya da alenen gösteren, görülebilecek şekilde sergileyen, okuyan, okutan, söyleyen, söyleten,
c) Bu ürünleri, içeriğine vakıf olunabilecek şekilde satışa veya kiraya arz eden,
d) Bu ürünleri, bunların satışına mahsus alışveriş yerleri dışında, satışa arz eden, satan veya kiraya veren,
e) Bu ürünleri, sair mal veya hizmet satışları yanında veya dolayısıyla bedelsiz olarak veren veya dağıtan,
f) Bu ürünlerin reklamını yapan,
Kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılır.
(2) Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(3) Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları, temsili çocuk görüntülerini veya çocuk gibi görünen kişileri kullanan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu ürünleri ülkeye sokan, çoğaltan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, ihraç eden, bulunduran ya da başkalarının kullanımına sunan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(4) Şiddet kullanılarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses veya görüntüleri içeren ürünleri üreten, ülkeye sokan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, başkalarının kullanımına sunan veya bulunduran kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(5) Üç ve dördüncü fıkralardaki ürünlerin içeriğini basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden ya da çocukların görmesini, dinlemesini veya okumasını sağlayan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(6) Bu suçlardan dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
(7) Bu madde hükümleri, bilimsel eserlerle; üçüncü fıkra hariç olmak ve çocuklara ulaşması engellenmek koşuluyla, sanatsal ve edebi değeri olan eserler hakkında uygulanmaz.” şeklinde düzenlenmiştir.
KOVUŞTURMA USULÜ, GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
Müstehcenlik suçu şikâyete tabi olmadığından soruşturma ve kovuşturulması Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından re’sen yapılır. TCK 226. maddesinde belirtilen tüm suçlar yönünden görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir. Yetkili yargı mercii ise, ani suçlar için hareketin yapıldığı yer, mütemadi suçlar için ise hareketin sona erdiği yer merciidir.