Av. Arb. Utku ARSLAN
·
0 545 685 59 39
·
av.utkuarslan@gmail.com
Bize Ulaşın

Özel Belgede Sahtecilik, Dolandırıcılık, Uzlaştırma Yargı Kararı

KARAR ÖZETİ:
Bilirkişi raporlarında dava konusu sözleşmedeki imzaların sanıklara ait olmadığının tespit edilmesiyle sanık savunmaları doğrulanmış olup, sanığın suça konu özel belgeyi sahte olarak tanzim edip kullandığına yönelik, soyut iddialar  dışında, kesin ve inandırıcı deliller bulunmadığından sanığın beraatı gerekmektedir.

İLGİLİ MAKALE:
Özel belgede sahtecilik suçunun konusu, nitelikli halleri, manevi unsurları , suçun özel görünüş şekilleri ve cezasına ilişkin hazırladığımız makaleyi incelemek için tıklayınız: Özel Belgede Sahtecilik Suçu ve Cezası (TCK 207 Md.)

T.C.
YARGITAY
15. CEZA DAİRESİ
2021/2734 ESAS
2021/3031 KARAR

Atılı suçlar açısından mağdurların farklı olduğu anlaşılmakla, sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra yürürlüğe giren 6763 S.K. ile değişik CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,
Sanığın savunmasında suça konu sözleşmenin kendisi veya eşi tarafından imzalanmadığı gibi, eşine imzalatacağını söyleyerek imzasını taklit etmek suretiyle düzenlenmesinin söz konusu olmadığını, şirket tarafından ödenen paranın şirketten mal alma garantisi ile ve satın alacağı ürün için ödenmesi gereken meblağın üzerinde ödeme yapmak suretiyle zaman içerisinde ödemek üzere verilen bir meblağ olduğunu beyan ederek, bu hususta şirketin satış temsilcisi ile sözlü anlaşma yaptıklarını ileri sürmesi, bilirkişi raporlarında dava konusu sözleşmedeki imzaların sanıklara ait olmadığının tespit edilmesi suretiyle sanık savunmasının doğrulanması karşısında; sanığın suça konu özel belgeyi sahte olarak tanzim edip veya ettirip kullandığına yönelik, katılan şirketin soyut iddiası dışında sanığın savunmasının aksini ispat eder, mahkumiyetini gerektirir, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın atılı suçtan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

DAVA :
Dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanık …’nın mahkumiyetine, sanık …’nın beraatine ilişkin hükümler, sanık … müdafi, katılan vekili ve O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;

KARAR :
Sanık … ile katılan …. arasında düzenlenen taahhütlü satışlar sözleşmesi uyarınca katılan firma ürünlerinin etkin bir şekilde satışını sağlamak amacıyla 4.250 TL para verileceği sözleşmenin yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi halinde tarafların 6 maddede belirtilen cezai şartı ödeyeceği ibaresinin yer aldığı, sözleşme hükümlerini yerine getirmeyen sanık hakkında icra takibi yapıldığının, yapılan icra takibine sanığın sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek itiraz ettiği, açılan itirazın iptali davasında imzanın sanık …’ye ait olmadığı tespit edilerek sanık … lehine davanın reddedildiği, dava konusu taahhütlü satışlar sözleşmesinde her ne kadar sanık … taraf olarak yer alsa da aslında katılan firma çalışanları sanık …’nin eşi olan sanık … ile muhattap oldukları, sözleşmenin düzenlenmenin sırasında sanık …’nin işyerinde bulunmadığı, işyerinin resmi olarak sanık … adına olduğu, ancak fiilen işyerinin sanık … tarafından işletildiği, bu suretle sanıkların birlikte hareket ederek üçüncü sahıslara sahte sözleşme imzalatarak katılan firmadan sözleşme bedelini alıp haksız menfaat temin ettiklerinin iddia edildiği olayda;

1- ) Dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanık …’nın beraatine ilişkin hükümlerin temyiz incelenmesinde;
Sanık savunması, katılan beyanı, tanık anlatımları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın resmi olarak sahibi olduğu işyeriyle sanık …’nın ilgilendiği, katılan firma çalışanlarıyla sanık …’nın temasta olduğu anlaşılmakla;
sanığın üzerine atılı suçları işlediğine dair mahkumiyetine yetecek derecede şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesine dayanan mahkemenin beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin atılı suçların sübut bulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,

2- )Dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanık …’nın mahkumiyetine ilişkin hükümlerin temyiz incelenmesinde;

a- )Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine yönelik hüküm yönünden, 24/10/2019 tarih ve 30928 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 Sayılı Kanun’un 26. maddesiyle 5271 Sayılı CMK’nın 253. maddesinin üçüncü fıkrasına “birlikte” ibaresinden sonra gelmek üzere “aynı mağdura karşı” ibaresi eklenmiş olup, anılan yasa maddesinde yapılan değişiklikle uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması halinde uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağının düzenlendiği dikkate alınarak, somut olayda sanık hakkında mahkumiyet hükmü verilen sahtecilik suçunu kamuya karşı işlediği, dolandırıcılık suçunun mağdurunun ise katılan şirket olduğu, bu itibarla atılı suçlar açısından mağdurların farklı olduğu anlaşılmakla, sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 Sayılı Kanun’un 34.maddesiyle değişik 5271 Sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,

b- )Sanığın özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine yönelik hüküm yönünden ise; sanığın savunmasında suça konu sözleşmenin ne kendisi ne de eşi … tarafından imzalanmadığı gibi, eşine imzalatacağını söyleyerek imzasını taklit etmek suretiyle düzenlenmesinin söz konusu olmadığını, şirket tarafından ödenen paranın şirketten mal alma garantisi ile ve satın alacağı ürün için ödenmesi gereken meblağın üzerinde ödeme yapmak suretiyle zaman içerisinde ödemek üzere verilen bir meblağ olduğunu beyan ederek, bu hususta şirketin satış temsilcisi … ile sözlü anlaşma yaptıklarını ileri sürmesi, bilirkişi raporlarında dava konusu sözleşmedeki imzaların sanıklara ait olmadığının tespit edilmesi suretiyle sanık savunmasının doğrulanması karşısında; sanığın suça konu özel belgeyi sahte olarak tanzim edip veya ettirip kullandığına yönelik, katılan şirketin soyut iddiası dışında sanığın savunmasının aksini ispat eder, mahkumiyetini gerektirir, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

SONUÇ :
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafi, katılan vekili ve O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar

Yorum Yaz

error: Bu içerik koruma altındadır.
WeCreativez WhatsApp Support
Bilgilendirme: Avukatımız tarafından hukuki danışmanlık hizmeti verilmesi durumunda, yapılan görüşmeler Avukatlık Kanununun 164. maddesi gereği danışmanlık ücretine tabidir.
👋 Merhaba, size nasıl yardımcı olabiliriz?