Av. Arb. Utku ARSLAN
·
0 545 685 59 39
·
av.utkuarslan@gmail.com
Bize Ulaşın

Cinsel Saldırı Suçu (TCK 102.Md.)

tck 102

5237 sayılı TCK 102. Maddesinde cinsel saldırı suçu düzenlenmiştir. Cinsel saldırı suçunun basit şekli bu maddenin birinci fıkrasında düzenlenmişken nitelikli halleri diğer fıkralarda belirtilmiştir.

SUÇUN MADDİ UNSURLARI

Fail; Cinsel suçlar dediğimizde her ne kadar aklımıza ilk önce erkek gelse de, bu suçun faili kadınlar da olabilmektedir. Cinsel saldırı suçu ayrı cinsler arasında olabileceği gibi aynı cinsler arasında da olabilir. Eşin eşe karşı basit cinsel suçu işlemesi mümkün olmasa da, bu suçun nitelikli halinin işlenmesi mümkündür.

Mağdur; Bu suçun mağduru 18 yaşını tamamlamış kişiler olabilir. Mağdur 18 yaşından küçük ise TCK madde 103 uyarınca  “Çocukların Cinsel İstismarı” suçu oluşur. 18 yaşından küçük olan kişi evlenme veya mahkeme kararıyla reşit olsa bile çocukların cinsel istismarı suçu oluşur.

Mağdurun beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda olması veya faille üçüncü derece kan veya kayın hısımlığı içerisinde olması cezayı artırıcı nedenlerdendir.

Cinsel saldırı suçunda mağdurun yaşı önem arz etmektedir. Mağdurun yaşının tespiti için nüfus kaydı esas alınmalıdır. Mağdur nüfusa kayıtlı değilse bilimsel olarak yaşı belirlenerek nüfusa tescil edilmelidir. Ancak nüfus kaydının gerçeği yansıtmadığı ileri sürülmüşse ya da nüfus kaydı ile mağdurun vücut yapısı uyumlu değilse mahkemece re’sen mağdurun yaşı düzeltilir. Suçun Konusu; Mağdur kişinin vücudu ve cinsel bütünlüğüdür.

BASİT CİNSEL SALDIRI SUÇU (TCK 102/1)

Kişinin vücudu üzerinde, rızasına aykırı olarak, cinsel arzuları tatmine yönelik olan ancak cinsel ilişki boyutuna varmayan cinsel davranışlarda bulunmak olarak nitelendirilir. Bu suça SARKINTILIK suçu da denilir. Mağdurun rızasının bulunmaması da bu suçun oluşması için şarttır.

Basit Cinsel saldırı Suçu Nasıl Oluşur?

1. Mutlaka mağdurun vücuduna temas olması gerekir. Temas olmadan sözle yapılan davranışlar ve uzaktan dokunma olmaksızın yapılan hareketler (örn. cinsel organını gösterme) “cinsel taciz” suçunu oluşturur. Bedensel temasın cinsel arzuları tatmine yönelik olması gerekir.

2. Eylem cinsel ilişki boyutuna ulaşmamalıdır. Eğer eylem vücuda organ veya cisim sokma biçiminde ise basit cinsel saldırı suçu oluşmayıp, “NİTELİKLİ CİNSEL SALDIRI” suçu oluşur. Bu iki suç arasındaki en önemli ayrım noktası organ veya cismin vücuda girip girmediğidir.

3. Mağdurun rızasının olmaması gerekir. Rızanın olup olmadığı her somut olayın özelliğine göre belirlenmelidir. Bu suçun mağduru 18 yaşını tamamlamış kimselerdir. Bu nedenle 18 yaşını doldurmuş kişiler evli de olsalar, bekar da olsalar rızalarının olması halinde bu suç sübut bulmaz. Bazen başta olmayan rıza sonradan oluşabilir. Mağdur daha sonra kendi rızasıyla devam edebilir. Bu durumda suçun oluşması mümkün değildir. Bazen de başta olan rıza sonradan ortadan kalkabilir. Bu durumda rızanın ortadan kalktığı andan itibaren suç teşkil edecektir. En önemli husus rıza cinsel temasın her aşamasında varlığını korumalıdır.

Ancak fail mağdurun kendisine veya yakınlarına, ırza geçme fiilinden daha ağır bir sonuç doğuracak şekilde zarar vereceği yönünde tehditte bulunarak mağduru ırza geçme fiilini kabul etmek zorunda bırakabilir.

Fail hileli hareketlerle de mağdurun iradesini sakatlayabilir. Bu duruma örnek olarak failin kendisini doktor olarak tanıtıp mağduru muayene ediyor gibi göstermesi, mağdurun içkisine ilaç katılması örnek gösterilebilir. Ancak evlenme vaadi hileli davranış olarak kabul edilmemektedir. Sanık ya da mağdur durumundaki kişilerin deneyimli bir kayseri ceza avukatından hukuki yardım alması şiddetle tavsiye edilir.

NİTELİKLİ CİNSEL SALDIRI SUÇU (TCK md.102/1)

Cinsel saldırının vücuda organ veya sair bir cisim sokulması ile gerçekleştirilmesi durumunda cinsel saldırı suçunun nitelikli hali oluşur. Basit cinsel suçla arasındaki en önemli fark, gerçekleştirilen davranışın cinsel arzuları tatmin amacına yönelik olması şart değildir. Vücuda organ veya cisim sokulan yer, cinsel organ olabileceği gibi, oral veya başka yollardan sokmak suretiyle de gerçekleşebilir. Bu suçun sadece kadına karşı işlenmesini düşünmek yanlış olur, fail kadında olabilir. Örneğin kadının mağdur erkeği organ sokturmaya zorlaması durumunda da nitelikli cinsel saldırı suçu oluşur.

Suçun oluşması için vücudun cinsel obje olarak kullanılan bölümüne organ veya cismin girmesi yeterlidir. Girip girmediği belli değilse, bu durumda şüpheden sanık yaralanır ilkesi gereği girmediği kabul edilir.

CİNSEL SALDIRI SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLERİ

1. Cinsel Saldırı Suçunun Beden veya Ruh Bakımından Kendisini Savunamayacak Durumda Bulunan Kişiye Karşı İşlenmesi

Kendisini savunamayacak ifadesinde anlatılmak istenen, mağdurun mukavemet edememesi, karşı koyamamasıdır. Karşı koyamama bedensel bir arızadan meydana gelebileceği gibi (felçli olunması, engelli olunması vb.), ruhsal durumdan dolayı da olabilir. Örneğin akıl hastalığı, alkol ve uyuşturucu alınması.

Cinsel saldırı suçunda mağdurun kendisini savunamayacak durumda olup olmadığının tespitinde adli tıp uzmanından rapor alınması önem arz etmektedir. Ancak bu durum her somut olayın özelliğine göre de belirlenir.

2. Cinsel Saldırı Suçunun Kamu Görevinin veya Hizmet İlişkisinin Sağladığı Nüfuz Kötüye Kullanılmak Suretiyle İşlenmesi

Failin kamu görevi yapması veya mağdurla arasında hizmet ilişkisi bulunması, bu görevin veya hizmet ilişkisinin faile bir nüfuz, güç sağlaması ve bu görevin ve ilişkinin kötüye kullanılması gerekir. Kamu görevi faile nüfuz sağlamalıdır. Nüfuz ile anlatılmak istenen kamu otoritesinin ve hizmet ilişkisinin sağladığı, işe alma, sicil verme gibi yetkilerden doğar. Kamu görevinin sağladığı nüfuzun kötüye kullanılması için, faille mağdur arasında astlık üstlük ilişkisi olması şart değildir. Bu suçta kamu görevlisi ilişkisi ve kamu görevinin sağladığı otoritenin kolaylığından yararlanılarak suçun işlenmesi yeterlidir. Örneğin polisin şüpheliye karşı, doktorun hastasına karşı, infaz memurunun tutuklu veya hükümlüye karşı cinsel saldırı eylemi cinsel saldırının nitelikli hali olarak değerlendirilebilir.

3. Cinsel Saldırı Suçunun Üçüncü Derece Dahil Kan veya Kayın Hısımlığı İlişkisi İçinde Bulunan Bir Kişiye Karşı İşlenmesi

Kanun koyucu hısımlık ilişkisinin faile kolaylık, mağdur üzerinde nüfuz ve güç sağlayacağını ve mağdurun faile güvenini sağlayacağını düşünerek böyle bir artırım yapmıştır. Bu artırım nedeninin uygulanabilmesi için failin, eylemi gerçekleştirmeden önce, böyle bir hısımlık ilişkisi olduğunu biliyor olması gerekmektedir.

4. Cinsel Saldırı Suçunun Silahla veya Birden Fazla Kişi Tarafından Birlikte İşlenmesi

Silahın faile cesaret vererek ve mağduru daha çok korkutarak suçun gerçekleştirilmesini kolaylaştıracağından ağırlaştırıcı neden olarak kabul edilmiştir. Nitelikli halin gerçekleşmesi için silahın tehdit vasıtası olarak kullanılması şart değildir, bir şekilde mağdura gösterilerek onun iradesini etkileyip, korkusunun artması ve direncinin kırılması yeterlidir.

Silahın vasıta olarak kullanılması cinsel saldırı suçunun icrası sırasında olmalıdır. Suçun tamamlanmasından sonra silah kullanılması ağırlaştırıcı neden sayılmaz.

Cinsel saldırı suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halini de artırım nedeni olarak kabul etmiştir. Cinsel saldırı suçunun birden fazla kişi tarafından aynı zamanda ve aynı yerde işlenmesi önem arz eder. Birden fazla kişi olması için en az iki kişinin olması gerekir. Bu kişilerin cezai ehliyetinin tam olması şart değildir. Bir kısım faillerin yaşı küçük olabileceği gibi akıl hastalığı nedeniyle cezai sorumluluğu olmayabilir.

Cinsel saldırının birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde müşterek faillik durumu söz konusudur. Müşterek faillikten bahsedebilmek için saldırının aynı mağdura yönelik olması gerekmektedir.

Cinsel saldırı suçunun gerçekleşmesi sırasında birden fazla ağırlaştırıcı neden olması durumunda iki defa veya daha fazla artırım nedeni uygulanmayacak ancak temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınacaktır.

CİNSEL SALDIRI SUÇUNUN NETİCESİ SEBEBİYLE AĞIRLAŞMIŞ HALLERİ

1. Cinsel Saldırı Suçunun Sonucunda Mağdurun Beden veya Ruh Sağlığının Bozulması

Beden veya ruh halinin bozulması durumu doğrudan cinsel saldırı suçunun sonucu olmalıdır. Örneğin cinsel saldırı sonucu cinsel hastalıkların bulaşması, çocuk yapma yeteneğini kaybetmesi yada ruh sağlığının kalıcı bir şekilde bozulması gibi sonuçların olmaması durumu artırıcı neden kabul edilir.

Failin gerçek amacı cinsel saldırı olmayıp, mağduru öldürmek veya yaralamak ise bu artırım nedeni uygulanmayıp, yaralama ve adam öldürme suçuna ilişkin hükümlerin uygulanması yerinde olacaktır.

2. Cinsel Saldırı Suçunun Sonucunda Mağdurun Bitkisel Hayata Girmesi ve Ölmesi

Failin cinsel saldırı kastıyla hareket etmesi önem arz eder, eğer fail adam öldürme kastıyla hareket etmişse bu hal uygulanmaz. Bu sonuçtan failin cezalandırılması için en azından taksir derecesinde kusurunun bulunması gerekir. Failin bu ağır neticelerin çıkabileceğini öngördüğü durumlarda ise meydana gelen ağır netice açısından fail olası kastla hareket etmiş olacaktır.

SUÇUN MANEVİ UNSURU

Bu suç kasten işlenebilen bir suç olup, taksirle işlenme olanağı bulunmamaktadır. Bu suçun basit şeklinin işlenmesi için, failin cinsel arzuları tatmin amacıyla da hareket etmesi gerekmektedir.

Basit cinsel saldırı suçunun evli kimseler arasında işlenmesi hukuka uygunluk nedeni olup, suç teşkil etmez.

SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ ŞEKİLLER

TEŞEBBÜS

Hem basit hem de nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüs mümkündür. Fail icra hareketlerine başlamış ancak herhangi bir engel olmadan bu hareketlerden vazgeçmişse , o zamana kadar işlemiş olduğu eylem bir suç oluşturmuşsa, bu suçtan cezalandırılacaktır. Failin  iktidarsızlığı nedeniyle cinsel saldırıyı gerçekleştirememiş olması durumunda da teşebbüs hükümleri uygulanır.

Önemli olan husus failin amacının basit cinsel saldırı mı yoksa nitelikli cinsel saldırı mı olduğunun tespitidir. Bu durumda failin ve mağdurun beyanları, olay öncesi yaşanan süreçler önem arz etmektedir. İyi bir ceza avukatından bu süreçte hukuki yardım alınması, mağduriyetin büyümemesi açısından önem arz etmektedir.

İŞTİRAK

Bu suçu mağduru tutan, direncini kıran, cinsel saldırı suçunu bizzat gerçekleştiren, bu suçun işlenmesine azmettiren veya yardım eden kimse bu suça iştirak etmiş sayılır.

YAPTIRIM

1. Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal eden kişi, mağdurun şikayeti üzerine, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması halinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

2. Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on iki yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin eşe karşı işlenmesi halinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikayetine bağlıdır.

3. Suçun;

  • Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
  • Kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
  • Üçüncü derece dahil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından,
  • Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte,
  • İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle, işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilen cezalar yarı oranında artırılır.

4. Cinsel saldırı için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması halinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

5. Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.

Cinsel saldırı suçunda, mağdur veya sanık olan kişilerin iyi ve tecrübeli bir kayseri ceza avukatı ile süreci yönetmesi menfaatlerine olacaktır. Zira nitelikli cinsel saldırı suçlarında görevli mahkeme ağır ceza mahkemeleri olup, profesyonel destek alınması önem arz etmektedir.

Benzer Yazılar

Yorum Yaz

error: Bu içerik koruma altındadır.
WeCreativez WhatsApp Support
Bilgilendirme: Avukatımız tarafından hukuki danışmanlık hizmeti verilmesi durumunda, yapılan görüşmeler Avukatlık Kanununun 164. maddesi gereği danışmanlık ücretine tabidir.
👋 Merhaba, size nasıl yardımcı olabiliriz?