GASP NEDİR?
Yağma suçu veya gasp suçu TCK 148. maddesinin birinci fıkrasında, senedin yağması suçu ise ikinci fıkrasında tanımlanmıştır. TCK madde 148/1’de yağma suçu “bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” denilmek suretiyle cezai yaptırıma tabi tutulmuştur. TCK madde 149’da nitelikli yağma ve 150’de daha az cezayı gerektiren haller düzenlenmiştir. TCK madde 168’de ise etkin pişmanlık düzenlenmiştir.
KORUNAN HUKUKİ YARAR
Yağma suçu cebir veya tehditle işlenen bir hırsızlık olduğu için, kişi hürriyeti, zilyetlik, mülkiyet hakkı ve vücut dokunulmazlığı gibi haklar koruma altına alınmıştır. Zilyetliğin korunması ile sağlanmak istenen yarar, mağdurun suça konu eşyaya mülkiyet hakkı ile sahip olma zorunluluğunu ortadan kaldırmaktır. Yani mağdurun suça konu eşyayı fiili hakimiyetinde bulundurması yeterlidir.
FAİL
Yağma suçunda fail olmak içim özel bir şart gerekmemektedir. Herkes bu suçun faili olabilir. Hırsızlık suçundan farklı olarak, bu suçun akrabalar tarafından işlenmesi halinde TCK 167. md.de öngörülen şahsi cezasızlık halleri ve cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi nedenler yağma suçunda uygulanması söz konusu değildir.
MAĞDUR
Suçun mağduru, zilyetliğindeki ya da mülkiyetindeki malı vermeye veya malın alınmasına karşı koymamaya cebir ya da tehdit ile zorlanan kişidir. Kendisine cebir ya da tehdit uygulanan kişi malın zilyedi ya da gerçek sahibi olmak zorunda olmayıp şuç yerindeki üçüncü bir şahısta olabilir. Mağdurun bedenen veya ruhen kendini savunamayacak durumda olan bir kimse olması halinde suçun nitelikli hali gerçekleşir.
SUÇUN KONUSU TCK 148
Suçun konusu başkasına ait taşınabilir bir maldır. Mal, hukuken, üzerinde hakimiyet kurulabilen fiziksel bir varlıktır. Hukuken mal olarak kabul edilmeyen şeyler yağma suçunun konusunu teşkil etmezler.
Suçun oluşması için, suçun konusunu oluşturan malın başkasına ait bir mal olması gerekir. Bu nedenle sahipsiz mallar, terk edilmiş mallar bu suçun konusu olamazlar.
Malın taşınabilir olmasından ise, bulunduğu yerden alınabilmesi ya da alınabilir hale getirilmesinin mümkün olması anlaşılmalıdır.
HAREKET-SONUÇ
Yağma suçunun gerçekleşmesi için mağdura karşı hem cebir hem de tehdit hareketinin aynı anda yönelmesi gerekmemektedir. Bu hareketlerden sadece birinin mağdura uygulanarak fiili hakimiyetindeki eşyanın alınması yeterlidir.
– CEBİR
Cebir, bir kişi üzerinde fiziki güç kullanmak suretiyle o kişinin veya bir üçüncü kişinin davranışlarının, iradesinin etkilemesine veya belli bir davranışta bulunmasına zorlanmasıdır. Her ne kadar Cebir fiili TCK’nın 108.maddesinde suç olarak düzenlenmiş ise de, yağma suçunun unsurlarından biri olup suçun cebirle işlenmesi halinde fail ayrıca cebir suçundan cezalandırılmaz.
Suçun cebir kullanılarak işlenmesi halinde mağdurun TCK’nın 86.maddesi uyarınca basit yaralanması söz konusu ise fail ayrıca basit yaralamadan cezalandırılmaz. Ancak yağma suçunun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
Ayrıca TCK’nın 148/3. Maddesinde cebir karinesi düzenlenmiştir. İlgili madde “Mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hale getirilmesi de, yağma suçunda cebir sayılır.” Şeklinde düzenlenmiştir.
Yani mağdura karşı fiziki olarak kullanılan bir cebir olmasa da, failin, mağduru bayıltıp kendini savunamayacak hale getirerek malını alması halinde cebir kullanılmış sayılıp fail yağma suçundan cezalandırılacaktır.
– TEHDİT
Tehdit, failin mağdura karşı gelecekte meydana getireceği bir kötülüktür. Suçun oluşması için bu kötülüğün, mağdurun veya onun bir yakınının yaşamına, beden veya cinsel dokunulmazlığına ya da mağdurun malvarlığında büyük bir zarar oluşturmaya yönelik olması gerekir. Tehdit TCK’nın 106. maddesinde suç olarak düzenlenmiştir. Ancak tehdit fiili yağma suçunun oluşması için gerçekleşmesi gereken hareketlerden biri olması nedeniyle ayrıca tehditten hüküm kurulmaz, sadece yağma suçundan hüküm kurulur.
Tehdidin konusunun yaşam, vücut, cinsel dokunulmazlık ya da malvarlığı olması gerekmektedir. Aksi halde yağma suçu gerçekleşmez.
Yağma suçunun gerçekleşebilmesi için Kullanılan cebir ve tehdidin, kişiyi malı teslim etmeye veya alınmasına ses çıkartmamaya yöneltmeye elverişli olması gerekir. Cebir ve tehdit karşısında mağdurun başka bir seçeneğinin kalmaması ve bu durumda failin malı doğrudan alması söz konusu olmalıdır. Yani kullanılan tehdidin mağdur üzerinde korkutucu etki yaratması şarttır. Mağdur, failin tehdidini gerçekleştirmeyeceğine inanıyor ve yine de isteklerini yerine getiriyorsa yağma suçu oluşmaz.
Failin cebir veya tehdidi kullanım amacı, mağdurun taşınır bir malını teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya zorlanması olmalıdır. Yağma suçunun oluşması için, kullanılan cebir veya tehdit ile malın alınması arasında nedensellik bağı bulunması gerekir. Eğer arada nedensellik bağı bulunmuyorsa, fail, hırsızlık ve duruma göre cebir, tehdit, kasten yaralama suçundan cezalandırılır.
Cebir ve tehdidin gerçekleştirilme anı en geç malın alınma anıdır. Mal alındıktan, zilyedin zilyetliği son bulduktan sonra cebir veya tehdit uygulanması halinde yağma suçu oluşmaz. Bu durumda hırsızlık suçundan ve duruma göre cebir, tehdit veya kasten yaralama suçlarından hüküm kurulacaktır.
Malın alınmasından kasıt, o malın zilyedinin egemenlik alanından çıkmasıdır. Malın failin egemenlik alanına girmesi aranmaz. Suçun tamamlanması için malın fail ya da vasıtası tarafından alınmış olması yeterlidir.
YAĞMA SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLERİ NELERDİR ?
Suçun nitelikli halleri TCK’nın 149. Maddesinde düzenlenmiştir.
1. SİLAHLA İŞLENMESİ
Failin yanında silah bulunması tek başına nitelikli halin gerçekleşmesi için yeterli değildir. Silah ile cebir veya tehdit fiillerinden en az bir tanesi gerçekleşmiş olmalıdır. Silahın ateşlenmesi ya da yaralamak için kullanılmış olması aranmaz, korkutmak amaçlı gösterilmesi de yeterlidir. Fakat silah failin iradesi dışında görünmüş ve failin bundan haberi yoksa nitelikli halden bahsetmek mümkün değildir.
2. KİŞİNİN KENDİSİNİ TANINMAYACAK BİR HALE KOYMASI SURETİYLE İŞLENMESİ
Failin tanınmamak amacıyla dış görünüşünde kendisinin teşhisini imkânsız kılacak şekilde değişiklik yapması halinde suçun nitelikli hali gerçekleşir. Takma bıyık, sakal, peruk kullanılması, kıyafet değiştirmesi vb. durumlarda bu nitelikli hal söz konusu olur. Fail kendisini tanınmayacak halde dış görünüşünü değiştirse dahi tanınmış olması durumunda nitelikli hal yine uygulanacaktır.
3. BİRDEN FAZLA KİŞİ TARAFINDAN BİRLİKTE İŞLENMESİ
Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için en az iki kişinin birlikte fail olması gerekir. Azmettirme ya da yardım etme durumunda bu nitelikli hal uygulanmaz.
4. YOL KESMEK SURETİYLE YA DA KONUTTA, İŞYERİNDE VEYA BUNLARIN EKLENTİLERİNDE İŞLENMESİ
Yol kesmek suretiyle yağma suçunun işlenmesinde mağdurun araçlı ya da yaya olmasının bir önemi yoktur. Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için mağdurun seyahat özgürlüğünün ve güvenliğinin ihlali ile yağma suçunun işlenmesi gerekir.
Ayrıca failin özellikle mağdurun o yoldan geçmesini beklemesi, bunu tasarlaması ve yolunu kesmesi gerekir. Belirli bir kişiye yönelik olması aranmaz. Rastlantı sonucu yolda gerçekleşen yağma suçunda bu nitelikli hal uygulanmaz.
Konut, işyeri veya bunların eklentilerinde yağma suçunun işlenmesi nitelikli hal kabul edilmişse de, Yağma suçunun bu yerlerde işlenmesi halinde ayrıca konut dokunulmazlığından hüküm kurulmaz.
5. BEDEN VEYA RUH BAKIMINDAN KENDİNİ SAVUNAMAYACAK DURUMDA BULUNAN KİŞİYE KARŞI İŞLENMESİ
Bu nitelikli halin uygulama alanı bulabilmesi için, mağdurun hastalık, sakatlık vb. nedenlerle kendini koruyamayacak durumda olması gerekir. Ayrıca failin mağduru kendini savunamayacak hale getirmemesi gerekir. Aksi takdirde basit yağmaya ilişkin hükümler uygulanır.
6. VAR OLAN VEYA VAR SAYILAN SUÇ ÖRGÜTLERİNİN OLUŞTURDUKLARI KORKUTUCU GÜÇTEN YARARLANARAK İŞLENMESİ
Failin gerçekten o örgüte üye olması ya da örgütün gerçekten var olması aranmaz. Fail üzerinde bahsedilen gerçek ya da gerçek dışı suç örgütünün mağdur üzerinde korkutucu güç oluşturması yeterlidir.
7. SUÇ ÖRGÜTÜNE YARAR SAĞLAMAK MAKSADIYLA İŞLENMESİ
Failin yarar sağlanan örgüte üye olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.
8. GECE VAKTİ İŞLENMESİ
Suçun unsurları olan Cebir tehdit ya da malın alınması unsurlarından en az birinin gece gerçekleşmesi halinde bu nitelikli hal uygulanır.
DAHA AZ CEZAYI GEREKTİREN HALLER NELERDİR ?
1. BİR HUKUKİ İLİŞKİYE DAYANAN ALACAĞIN TAHSİLİ AMACIYLA İŞLENMESİ ;
Daha az cezayı gerektiren bu halin uygulanabilmesi için fail ile mağdur arasında meşru ve mevcut bir borç ilişkisi olmalı ve mağdur borçlu konumunda olmalıdır. Cebir ve tehdidin borçludan başka birisine uygulanması halinde de bu maddeden yararlanma söz konusu olamaz. Ancak kumar borcundan ya da ahlak dışı verilen borçtan kaynaklı alacakların tahsili için yağma suçu işlenmesi halinde bu madde uygulanmaz.
2. YAĞMA SUÇUNUN KONUSUNU OLUŞTURAN MALIN DEĞERİNİN AZLIĞI NEDENİYLE, VERİLECEK CEZA ÜÇTE BİRDEN YARIYA KADAR İNDİRİLEBİLİR ;
Değer azlığı TCK’nın 150/2 maddesinde düzenlenmiş olup, yargılama esnasında mağdurun üzerindeki toplam para miktarının tespiti, failin bu maddeden yararlanması açısından önem arz etmektedir.
– Yağma suçunu oluşturan unsurların, bir kamu görevlisi tarafından ve kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüyekullanmak suretiyle işlenmesi halinde yağma suçu değil İRTİKAP suçu gerçekleşir.
– Yağma ve Şantaj suçları arasındaki fark ise; ŞANTAJ suçunun oluşabilmesi için zorlama yeterli olup, haksız çıkar sağlanması zorunlu kılınmamıştır. Yağma suçunun oluşabilmesi için ise mağdurun malı teslim etmiş ve fiili hakimiyetinden çıkarmış olması gerekmektedir. Yağma suçu mağdurun haklılığını ispat edebilmek açısından bir hayli güç olup, bu davalarda sanık olarak yargılanan kişilerin İYİ BİR CEZA AVUKATINDAN HUKUKİ YARDIM ALMALARI ÖNEM ARZ ETMEKTEDİR.
YAĞMA SUÇUNUN MANEVİ UNSURU
Bu suçta manevi unsur özel kasttır. Taksirle işlenmesi mümkün değildir. Fail yarar sağlamak amacıyla yağma suçunu işlemektedir. Kast unsuru, yağma suçunun unsurları olan cebir ,tehdit ve malın alınması unsurlarının hepsinde bulunması gerekir. Suçun olası kastla işlenmesi halinde TCK 21/2 gereğince ceza indirilir.
HUKUKA UYGUNLUK NEDENLERİ NELERDİR ?
Yetkili bir merciin emrinin yerine getirilmesi (CMK uyarınca el koyma), Meşru Müdafaa (kendisini silahla öldürmeye çalışan birinin elinden silahı zor kullanarak almak), Zorunluluk hali (TCK 25) bu suç için hukuka uygunluk sebebi teşkil etmektedir.
SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ NELERDİR ?
– TEŞEBBÜS
TCK madde 35/1 “Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur.” Şeklinde düzenlenmiştir.
Yağma suçu malın alınması ile birlikte tamamlanır. Fail Cebir veya tehdide başvurmuş olmasına rağmen mağdura ait malı alamamışsa suç teşebbüs aşamasında kalır.
– İÇTİMA
Yağma suçu cebir veya tehdit ile hırsızlığın kaynaşmasından ortaya çıktığı için birleşik bir suçtur. Cebir (TCK md.108), tehdit (TCK md.106) ve HIRSIZLIK suçlarından ayrıca hüküm kurulmaz, sadece yağma suçundan hüküm kurulur. Cebir sonucu mağdurun yaralanması TCK md.86 kapsamında basit yaralama olarak kalıyorsa bu maddeden ayrıca hüküm kurulmaz. Ancak yaralama TCK md.87 kapsamındaki neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama haline dönüşürse hem yağma suçundan hem TCK md.87’den hüküm kurulacaktır.
Bu suçun konut, işyeri veya bunların eklentilerinde işlenmesi TCK md.149’da nitelikli hal olarak cezalandırıldığı için ayrıca konut veya işyeri dokunulmazlığının ihlalinden hüküm kurulmaz.
TCK madde 43/3 gereği, yağma suçunda zincirleme hükümleri uygulanmaz. Mağdur sayısı kadar yağma suçundan sorumlu olacaktır.
– İŞTİRAK
Faili icra hareketlerini yapmaya azmettiren, icra hareketlerine yardım eden veya suçu birden fazla kişi olarak işleyenler suça iştirak etmiş sayılırlar. Bu suç çok hareketli bir suç olduğu için, cebir veya tehdidi bir fail malın alınmasını ise diğer fail gerçekleştirebilir. Bu durumda da birlikte faillik söz konusu olur.
– ETKİN PİŞMANLIK
Yağma suçunda etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir. TCK 168/3 hükmü gereği, suç tamamlandıktan sonra ancak kovuşturma başlamadan önce, failin ve iştirak edenlerin, pişman olup mağdurun tüm zararını aynen geri verme ya da tazmin suretiyle karşılaması halinde verilecek ceza yarısına kadar indirilir.
Mağdurun zararını kovuşturmanın başlamasından sonra gidermeleri halinde, verilecek ceza 1/3’üne kadar indirilir.
GASP CEZASI NEDİR?
Yağma suçunun temel halinde, bu suçu işleyen kimse altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Senedin yağması suçunu işleyen kimse, TCK 148/2 hükmü gereği, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
TCK madde 149’da düzenlenen nitelikli yağma suçunu işleyen kimse on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
TCK madde 150’ye göre, hukuki ilişkiye dayanan bir alacağın tahsili için cebre ve tehdide başvuran kimse yağma suçundan değil, tehdit ya da kasten yaralamadan ceza alacaktır.
TCK madde 150/2’ye göre yağmanın konusu olan malın değerinin az olması halinde, verilecek ceza 1/3’ten yarısına kadar indirilebilir. Fail, malın değerinin az olduğu konusunda yanılgıya düşmüşse bu hatasından yararlanır, cezası indirilebilir. Bu indirim hâkimin takdirindedir.
KOVUŞTURMA USULÜ, GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
Yağma suçu, senedin yağması suçu ve yağma suçunun nitelikli halleri şikayete tabii olmayan, soruşturma ve kovuşturması re’sen yapılan suçlardır.
Alacağın tahsili amacıyla işlenen yağma suçlarında tehdit ve kasten yaralamaya ilişkin hükümler uygulanacağından uzlaşma söz konusu iken, bunun dışındaki durumlarda yağma suçu uzlaştırmaya tabi değildir.
Görevli ve yetkili mahkeme, failin 18 yaşından büyük olması halinde suçun işlenmiş olduğu yer Ağır Ceza Mahkemesi’dir. Fail 18 yaşından küçükse görevli mahkeme Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’dir.
SENEDİN YAĞMASI NEDİR?
Senedin yağması TCK madde 148/2’de, yağma suçunun temel halinden ayrı olarak tanımlanmakla beraber aynı yaptırıma tabi tutulmuştur. İlgili madde “Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ileride böyle bir senet haline getirilebilecek bir kâğıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde de aynı ceza verilir.” Şeklinde düzenlenmiştir.
Bu suç seçimlik hareketli bir suçtur. Sayılan hareketlerden herhangi birinin gerçekleşmesi yeterlidir.
Senedin yağması suçunun konusu sadece senet olabilir. Mağduru borçlandıran, faili ya da bir başkasını borçtan kurtaran her türlü belge suçun konusu olabilir. Ancak sonrasında mahkemece senedin hükümsüzlüğüne karar verilmesi, fiili suç olmaktan çıkarmaz. Mağdura boş bir kâğıda zorla imza attırmak da, ileride senet halinde getirilebilir olduğu için, bu suçu teşkil eder. Bu halde o kâğıdın gerçekten senet haline getirilmiş olması aranmaz.
Senedin yağması suçuna konu olan senet hem taşınır hem taşınmaz malvarlığına ilişkin olabilir.
Senedin yağması suçunun işlenmesi sırasında mağdurun alıkonulması söz konusu olursa hem SENEDİN YAĞMASI suçundan hem de KİŞİYİ HÜRRİYETİNDEN YOKSUN KILMA suçundan hüküm kurulacaktır.
Senedin yağması suçunu işleyen fail, hukuki ilişkiye dayanan bir alacağını tahsil etmek amacını taşıyorsa TCK 150/1 hükmü uygulanacak, fail sadece kasten yaralama ya da tehdit suçundan cezalandırılacaktır.
Yağma suçundan sanık olan kişilerin iyi ve tecrübeli bir kayseri ceza avukatı ile süreci yönetmesi menfaatlerine olacaktır. Yağma suçlarında görevli mahkeme ağır ceza mahkemeleri olup, profesyonel destek alınması çok önemlidir.